Pages

20 Ağustos 2010 Cuma

Avrupa'nın Yolları Taştan

Dün gece Uefa Avrupa Ligi'nde 3 temsilcimizin maçları vardı. Galatasaray Ali Sami Yen'den Karpaty ile 2-2 berabere kalırken, Fenerbahçe PAOK'a, Trabzonspor'da Liverpool'a deplasmanda 1-0 yenilerek döndüler.

Galatasaray, geçen seneden akıllara gelen Beşiktaş'ın Ukrayna'lı Metalist faciasından dolayı temkinli yaklaşmıştık bu maça. Ancak açıkçası bu kadar teknik kapasitesiz sadece fizik gücüne ve koşmaya dayanan bir futbol oynayan takıma karşı bu kadar aciz bir GS göreceğimi tahmin etmiyordum. Yine saçmasapan yenen iki gol ve ilk yarıda sahada olmayan bir GS. Mehmet Batdal top alamıyor aldığında da üzerine çıkan 2 3 savunmacının arasında kayboluyordu. Sakatlanıp çıkınca yerine giren Baros tecrübesiyle biraz daha harket getirdi takıma.

İkinci yarı takımın uyuyan halini değiştiren en önemli etmen taraftardı. Uyuan devi uyandırdılar resmen. İkinci yarı biraz daha kıpırdanan GS oyunu rakip sahaya yıkmak için çok zorlanmadı. Bu da doğal olarak golleri getirdi. Kewell bireysel yetenekleriyle çok güzel iki asist yaptı. Baros ise her zamanki gibi nerede duracağını çok iyi biliyordu. Sonuç olarak yine kötü bir oyun ve nispeten kötü bir skor. Ama inanıyorum GS kuyruğu sıkıştırmadan iyi top oynayamıyor. Bu sebeple ikinci maçta bir önceki turda olduğu gibi farklı bir galibiyetle Türkiye'ye döneceğimizden ve turu geçeceğimizden eminim.

Her ne kadar Liverpool sempatizanı olsam da bir Türk takımı ile oynadığı maçlarda susmak geliyor içimden. Açıkçası dünkü maçı izledikten sonra ise Trabzonspor ile gurur duydum. Anfield Road'da büyük bir baskı ve atmosfer altında gerçek oyunlarını ortaya koyup 3 4 yerler laflarını dinlemeden Trabzon'a avantajlı bile sayılabilecek bir skorla dönmeyi başardılar.

Özellikle kaleci Onur Kıvrak'ın etkili oyunu ve kurtardığı penaltı ile birlikte dirençli orta saha Liverpool'un üstün oyununu oynamasını engelledi. Umut yine gol kaçırma hastalığına yakalanmasa belki deplasmanda atılan gol avantajından Trabzonspor bugünkü umudunun bir kaç kat fazlasını yaşayacaktı. Liverpool açısından bakarsan ise Kuyt Gerrard'ın oynamadığı Torres'in sonradan girdiği bir maçta sanıyorum bundan daha fazlasını beklememeleri gerekiyordu. Joe Cole ilk Premier Lig maçında kırımızı kart görüp takımını 10 kişi bıraktıktan sonra bu maçta da penaltı kaçırdı ve olası bir turu büyük ölçüde garantileme fırsatını tepti. Trabzon'daki maçın güzel geçeceğini düşünüyorum.

Yunanistan'daki maçta ise 10 kişi kalan PAOK karşısında hücumda çoğalamayan Fenerbahçe 1-0'lık skorla mağlup oldu. Açıkçası Fenerbahçe'nin işinin çok zor olacağını düşünüyordum ama beklediğim kadar iyi değildi Yunan ekibi. Fenerbahçe'de ortasahada Emre'nin olmaması direnci düşürse de savunmada Lugano'nun gelişi ile toparlanma meydana gelmiş. İkinci maçta Fenerbahçe Alex'in iyi oyununa bağlı olarak turu geçebilir.

Hiç yorum yok: