Rijkaard'ın gidişiyle Ali Sami Yen'in çimlerinde olmasa bile yedek kulübesinde yine Hagi'yi gördüğümüz, Ömer Çatkıç'ın hayat amacının zaman geçirmek olduğunu hatırlatan, Galatasaray'ın 2 atıp 1 yediği son dakikalarda yüreklerin ağızlara geldiği bir güzel lig maçı oldu Galatasaray Medical Park Antalyaspor maçı.
Galatasaray parçalı forma ile sahaya çıkarken hastaneden sponsorlu Antalyaspor İbrahim Tatlıses mavisi forması ile arz-ı endam edecekti Sami Yen'in yeşil çimlerinde. Tribünler yavaş yavaş dolarken sahada parlayan bir kel kafanın gözükmesi üzerine 'bu keltoş yine mi burda lan' diyerek Ömer'e veryansın edilmeye başlanacaktı.
Galatasaray, belalısı Antalyaspor karşısına forvette geçen hafta Fenerbahçe'ye karşı çılgın atan Pino, onun arkasında Misimovic ile çıkıyor geriyi de Barış Sarp gibi faydasızlar ile Cana canavarıyla sağlama almaya çalışıyordu. Antalyaspor'da ise Necati-Veysel ikilisi 'nasıl yapsak da yine Galatasaray'a 2'şer 3'er sıkıştırsak' diye düşünmeden edemiyordu.
Maçın başında Galatasaray Pino'nun etkili oyunu ile hızlı başlıyor ilk yarım saate gol bulamasa da 31. dakikada fantazi maskeli Servet kafayı Ömer'in uzanamayacağı köşeye gönderiyor ve selamı Rijkaard'a gönderiyordu. Bundan 3 dakika sonra ise Sabri'nin nasıl olduysa Yeni Açık'a gitmeyen ortası Antalya'lı defans oyuncusundan sekiyor ve Pino'nun önüne düşüyor, Pino'da Allah'a sığınıp vuruyor ve farkı 2'ye çıkartıyordu.
Devre arasında tribünden 'lan bu Misimovic'le Pino iyi adammış' cümleleri duyulurken, Servet için küfür mü etsek övsek mi diye arada kalanlar övme işini Misimoviç'e küfürü ise Ömer'e ediyorlardı. İkinci yarı başlarken Barış, Sabri abisine 'saçlar nasıl abi, Barış stayla' diyerek gülüyor, Sabri kaptanlığın getirdiği ağırlıkla maçtan sonra çektireceği üçlünün hayalinden maça dönüyordu.
İkinci yarı Antalya biraz daha gelmeye başlıyor bu arada bir de gol bulup son dakikalarda Galatasaray tribünlerini yine sıkıntıya sokacaklarının sinyalini veriyordu. Bu sırada tribünde Arda yanına Kıvanç-Behlül-Tatlıtuğ'u alıyor akıllara gelen Arda çok seks yapıyor düşüncelerini karmakarışık bir boyuta getiriyordu. Kewell ile Baros tribünde birbirlerine tükürerek eğlenirken sahada Emre Çolak'ın cılızlığını gören kahvehane amcaları 'ekmek yedirmemişler bu çocuğa' diyerek babaannelerimize selam çakıyordu.
Sonuç olarak Galatasaray taraftarı, kışın kendisini İstanbul'da iyiden iyiye hissettirdiği bir cumartesi akşamından mutlu ayrılıyor, Hagi'nin gelişi ile geleceğe umutla bakmayı sürdürüyordu.