Pages

20 Eylül 2010 Pazartesi

Real Madrid ve Mourinho Dönemi

Mourinho'nun takımın başına geleceği söylendiği günden beri gerek İnter'den ayrılış süreci gerekse tatil döneminde daha basında bir numaraydı Madrid ekibi yeniden, hem de Barcelona'ya rağmen. Mourinho görevi kabul ederken en güvendiği yer İnter'den de alışkın olduğu şekilde kaleydi. J.Cesar ve ardından Casillas. Defanstaki zaafiyeti geçtiğimiz sezon çok konuşulmuş olan bir takıma gelirken, Ziya Doğan-Ayman iş birliğini hatırlatırcasına R.Carvalho ile sözleşme imzalanıyor ve meşhur İspanyol milli takımının sağ beki Ramos da sevdiği bölgeye kayıyordu. Marcelo-Pepe-Carvalho-Ramos. Casillas'ın önünde oynayan bu dörtlüye yedek olarak da Garay, R.Albiol ve Arbeloa elde varken defans için Madrid'de alternatif eksikliği direk olarak göze çarpıyor. Defansın önünde oynayan ikili olarak yeni transfer Khedira ve İspanyol milli takımının değişilmezi Xabi Alonso'yu görüyoruz. Bu bölgenin alternatifleri ise oldukça fazla. Gerek her iki Diarra, gerekse Gago ve Granero.Kaka'nın sakatlığının büyük ölçüde etkilediği forvet arkası üç oyuncu içerisinde şimdilik Mesut Özil ve Ronaldo değişilmezler olurken, üçüncü isim için hemen hemen her maç değişen bir forma numarası sahaya çıkıyor. Di Maria, Pedro Leon ve Canales. Forvet hattına bakarken aslında bir ayrım yapmak güç çünkü iki ön liberonun önündeki 4 hücum oyuncusu için bir pozisyon belirtmek güç oyun içerisinde. Rijkaard'ın yapmak istediği, Guardiola'nın en iyi kumaşla en iyi ürünü elde ettiği bir diziliş bu aslında. Geriye kalan diğer iki hücum alternatifi ise Higuain ve Benzema.
Mourinho, Aitor Karanka'yı yardımcısı olarak seçerken ne düşündü tahmin etmek zor değil ancak faydası olur mu zamanla göreceğiz. La Liga'nın ilk üç haftasında 7 puan toplayan, 3 gol atıp 2 de gol yiyen bir Madrid var şimdilik ve iç sahada Carvalho'nun golüyle kazanılan Osasuna maçı sonrası ıslıklanan bir Mourinho. Protestolara verdiği cevap ise oldukça akıl dolu. Para vererek buraya gelen seyircinin yuhalamaya, tepki göstermeye hakkı var onlar futbol izlemek istiyorlar diyor Portekizli hoca. Ben kulaklarımı tıkar işime bakarım diye de ekliyor.
Son Real Sociedad karşılaşmasında gözüme sıkça çarpan birşey vardı. Kaka'nın sakatlığı, Raul, Guti ve Van der Vaart'ın gönderildiği bir takımda diri bir Sociedad karşısında şaşıran baskı yiyen telaş yapan bir izlenim vardı. Sociedad'ın galibiyeti hak ettiği bile söylenebilir. Az önce saydığım isimlerin takıma en büyük etkisi zor anlarda liderlik yapabilmeleri, psikolojik savaşta öne çıkabilmeleriydi. Mourinho ve Madrid oyuncularına basın ve taraftardan sabır ne kadar olur bilmiyorum ancak bu takım bu hocayla çok başarılı olacak izlenimi veriyor herşeye rağmen bana. Ancak bu sezonu feda etmeleri gerekebilir. Çünkü B takımının bile Barça ile şampiyonluğa oynayacağı bir dönemde ve ligde Real Madrid, aynı durum tabi ki Barça için de geçerli. Demek istediğim Barça'nın ardında kalırlarsa onlara gösterilen tahammül ne olur bilmiyoruz.

Kısacası bunca uluslararası oyuncu ve C.Ronaldo liderliğinde tecrübesiz bir Real Madrid var sahada uzun yıllardan sonra. Ronaldo için görüşler malesef ki ortada olmadı ve olmayacak hiçbir zaman. Onu sevenler ve sevmeyenler şeklinde. Onun liderliğinde ise takım oyununu teşvik eden hiçbir yan yok. Taraftarlarının tek güvencesi ise Mourinho. İlk defa söylenebilecek bir söz yıllardan beri Madrid için ama ciddi bir süreye ihtiyaçları var. Ligi domine etmeleri hatta şampiyon olmaları bile içten bile değil çünkü iki aday var şampiyonluk için böyle büyük bir ligde yıllardır. Ama sabredilirse efsane Barça gibi keyif veren futbola çok yakınlar. Barça'dan tek eksikleri ise Messi.

3 yorum:

SirEvo dedi ki...

Inter'i izledim, keyif veren futbol hiçbir zaman oynamadılar. Defansı sıkı tutup, iyi atağa çıkan bir takımdı.
Geçen seneki Madrid'e bakıyorum, bir de şuanki Madrid'e bakıyorum. Geçen sene aldığım keyfin 10'da 1'ini vermiyor. Verecek gibi de görünmüyor. Garantici futbol oynatan bir adam, tamam saygımız var da, keyif veren futbol oynatmıyor ki bu adam.

marbury dedi ki...

@SirEvo açıkçası temsil ettiği geçmiş mentalite yüzünden real madrid'e çok da sempatim yok ancak şimdilik geçiş dönemindeler gibi geliyor bana ve keyif veren futbola yakınlar. ama şimdilik gerçekten de kötüler.

SirEvo dedi ki...

Benim de sempatim yok Madrid'e, sevmem de pek, kaybetmelerini de isterim belki ama bol skorlu, bol pozisyonlu maçlar yapıyorlardı geçen sene. Kaç tane gol attılar, kaç puan topladılar yine şampiyon olamadılar ama pozisyon vardı. Şimdi hem defansta açık verebiliyorlar hem de zor pozisyona giriyorlar. Uzaktan şut denemeleri daha fazla, özellikle Di Maria'nın. Bu arada son maçta attığı gol şahaneydi, es geçmeyelim. :))

Bugün 11'de maçları varmış, izleyeceğiz bakalım bir ilerleme var mı. :)